Hakkımızda

 

İki kafadarız biz şimdilik, üniversiteden beri olan dostluğumuzu İzmir’e taşıdık. İzmir’le tanışmayı İzmir’le yaşamayı seçtik biz. Can-ı gönülden girdik bir özgürlük arayışına. Deniz kokan memlekete tiyatrodan söz etmeye geldik. O yüzden bir yanımıza değerleri ustalarımızı diğer yanımıza dostlarımızı koyduk. Heybemizi öyle doldurmuşuz ki, paylaşacak çok şeyimiz var sizlerle.

Bir oda sahnesi yaptık görmeyen kalmasın diye bir oyun hazırlamaya başladık. Hem de biz geldik İzmir diyebilmenin en güzel yolu budur diye…

Bir varmış bir yokmuş
evvel zaman içinde 
Kalbur saman içinde
Develer tellar iken
Pireler berber iken
Ben ninemin beşiğini
Tıngır mıngır sallar iken

Gel gelelim bu masalın başlangıcında bu iki genç bilinmez bir dehlizde bilinmez bir zamanda ellerinde sihirli değnek varmışçasına Haziran 2015’den beri kapılarını sonuna kadar açmış, masallarını yaşıyorlarmış.

Lütfen bir dakika bakar mısınız? Özgürlük yakanıza yapışmış siz; hanımefendiler, beyfendiler küçük hanımlar, küçük beyler, sizin o özgüven dolu yaşantınızdan size sormadan bir parça aldık ve Alsancak sanatı kurduk. Size sormamıza fırsat kalmadı affedersiniz. Çünkü güneşin öğlesine güzel battığı bu şehirde hiç kimsenin içinde “sanat”ın var olmaması mümkün değildi. İzmir “ben, sen, o” diye değil hep biz diye konuşuyor. “biz” yediden yetmişe herkesin gelebileceği bir dünya kurduk. Bu küçük dünyanın adını da Alsancak sanat koyduk. Bizi cesaretlendirdiniz şimdi sıra sizde. İçinizde ki ışık kağıda dökülen hikayelerle ve sahnede yaratıcığınız karakterlerle sizi atölyede bekliyor olacağız. Bize renk katacağınıza bizi tatlandıracağınıza inanıyoruz. Şimdilik bir dakika ayırdığınız için teşekkürler.