Sevgili sanat dostlarımız! İzmir’de oyunculuk kursu ile size bildiklerimizi anlatmaya yemin etmiş bir profesyonel grup olarak diğer yazılarımızdan tatmin olmadıysanız buyurun bu yazıyı okuyun. Zamanınızı fazla almamak adına küçük bir uyarı ile yazıya başlayacağız. Yazının temel unsurlarını okumaya başlamadan önce, televizyon dünyasının bazı profesyonel olmayan popüler isimleri ile çalışmayı arzulayıp onlar ile fotoğraf çektirip sosyal medya adreslerinizde paylaşım yapmak ise derdiniz lütfen yazının geri kalanını okumayın. Bu yazı size göre değil!
Hakkımızda yazısında özgürlüğe vurgu yaptık! Açık açık kim olduğumuzu, ne yaptığımızı, nerede okuyup, hangi başarılara imza attığımızı anlattık. Televizyon, sinema ve ya tiyatro camiasından popüler isimleri olan arkadaşlarımızı, ağabeylerimizi, hocalarımızı gözünüze sokar gibi reklam yapmadan bu işi yürekten yapmak isteyenlerle başarıya ulaştık. Kendimizi bildik bileli, bildiğimiz ana dallarda yani oyunculuk eğitimi ve yazarlık eğitimi ile ilgili yüzde yüzümüzü vermeye özen gösterdik. Bunda mutlak, belgeli, yalansız, dürüst, alnımızın akıyla kursiyerlerimiz ve bizler mutluluğa ulaştık. Sanatçı aday adayı olan öğrencilerimiz şimdi birer oyuncu ve yazar adayı olarak karşımızda. Ne mutlu ki namuslu bir biçimde bu yolda yürüdük mutlu bir şekilde önümüze bakıyoruz. Aslında mesele yakaladığımız yüzde yüz başarıda değil! Mutluluğumuz aşikar fakat en mutlu olduğumuz durum aslında yürekten isteyen kişilerle çalışmış ve hala yürekten isteyen, dalga geçmeyen insanlarla çalışıyor olmamız.
Şimdi ise başlığımız oyunculuk eğitimi olduğu için biraz oyunculuk ve nasıl bir eğitim olur gibi sorulara cevap vermeye çalışalım. Hepimizin bir hayatı var. Bu yazıyı okuyan ve ya okumayan fark etmez. Bu hayat her kişiye aynı şartları sunmadığı gibi aynı yetenekleri de vermiyor! Nice insan yeteneklerini fark edemeden sistemin içinde savrulup gidiyor. Örf, adet, toplum, yaşam kuralları bazı mesleklere bakış açısını fazlasıyla önyargılı ve ya güzel anlamda oluşturuyor. Örneğin oyunculuk eğitimi almak isteyen bir birey ailesinin baskısı yüzünden kursa gidemeyip belki de hayatı boyunca istediği işi yapamıyor. Yahut başka bir işte para kazanmaya başlayıp oyunculuk eğitimi almayı aklının ucuna getirmeyip yeteneğini bile keşfedemeden hayatının ortasına geliyor. Biraz ikilemli bir dünya biraz baskıcı hayat ve bu hayatın içinde kalan kişiler için sanat acımasız bir şekilde bireyin nefesinden uzaklaşmaya başlıyor. Hayat ve tiyatro kavramı özellikle oyunculuk kursu yaşamın, gerçek ile farkı olmadan, yaşamın tüm cilveleriyle seyirciye gösterilmesi demektir. Bir yazar tiyatro metnini bir senaryoyu yazarken gerçekten alır hikayesini. Yazarın anlattığı olaylar ister güldürü olsun ister dramatik bazı hayatların bazı kişilerin ucundan da olsa başından geçmiştir. Yazarların yazdığı hayatlar kaliteli ve içindeki çatışmayı fazlasıyla kişide heyecan uyandıracak şekilde insanlara aktarmaya başarıyor. Fakat önemli nokta! Bu aktarılmaya çalışılan hayatları oynayan kişi bize ne kadar samimi geliyor? İşte oyunculuk kursu temeli burada başlıyor… bir oyuncu sözlerinin, eylemlerinin mantıklı olduğunu seyirciye aktarabiliyor mu? Anlatmaya çalışılan olayı yapmacık mı yoksa yaşamdan farkı olmadan yaşayarak mı anlatıyor? Oyunculuk eğitimi temel parçalarını anlatmaya, çalışmaya önce hayatı gözlemleyerek ve mantık kurarak hayata geçiriyoruz. Sonra sezgilerimizi işin içine sokuyoruz. Sezgilerimiz doğru kurduğumuz mantıkta bize doğru duyguyu çıkartacak temel unsurdur. Bunu yol gösterici olarak bizler oyunculuk eğitimi ile size anlatmaya pratik ile geliştirmeye çalışıyoruz. Hayatımızda her anı ayrıntılarıyla yaşıyoruz. Mutluluğu, acıları, geldiği noktaları, sonuçlandığı ve ya ortada kalan olayları mantık kurmamız istenen hayatın cilvelerini hepimiz mutlak yaşıyoruz. Hayatımızda bir eylem yaparken örneğin bir marketten ekmek bile almak isterken karnımızı doyurmak adına bir niyetle hareket edip eylemi gerçekleştiriyoruz. İşte bir oyuncudan da istenen bu eylem, bu mantık ve bu ayrıntılardır. Samimi bir şekilde niyetimizi belli etmeye çalışmalıyız. Bu çalışma ise profesyonel ve rüştünü oyunculuk eğitim alanında ispat etmiş kişilerle olur. Hayal gücümüzü geliştirecek bir dizi araştırmalar, sanatsal faaliyetler içinde olmamız gerekir. Hayal gücümüzü geliştirmek adına yapacağımız temel eğitimler ise oyunculuk kursu adı altında olması gereken ve kişiyi ister profesyonel bir iş anlamında isterse sosyal ortamında ileri götürecek bir zevkli çalışma programıdır. Müthiş imgeleme sahip olan oyuncular bunu ortaya çıkarmayı bilmedikleri için kurdukları hayal dünyası ve onu yönelten sezgileri yanlış yöne götürmeye başlamıştır. Yanlış yön ise seyirciyi sahneden uzaklaştırıp kötü bir oyun izledim demesine olanak vermektedir. Aynı şekilde ister İzmir’de oyunculuk kursu olsun ister başka bir ilde alınan eğitimde eğitmenin yanlış yönlendirmesi de sahnede yaşamaya çalışan kişileri yanlış yöne götüreceği gibi bir de mutlak doğru oluşturacak keskin tabular koyar. Keskin tabular boyumuzdan büyük egolar doğurur. Büyük egolar büyük pişmanlıklar, büyük pişmanlıklar sanatı lanetlemeye çalışmaya kadar gider. Mutlak doğru olmayacağı gibi aynı karakteri oynamaya çalışan sanatçı adayların farklı gözlem ile farklı kendi samimi doğrularını doğurduğunu görebiliriz. En büyük tehlike sadece ezber yapmış kişilerin farklı kostüm ve makyajlar ile kendini oyuncu sanmasıdır. Bu tür kişiler seyirci yetişmemiş yer de prim yapabilirler ama profesyonel bir oyunculuk eğitim almış kişiden eksik olduğunu görürüz. Kendine güvenen ve ayakları yere basan oyuncunun tavrı sahnede kendini göstermektir… En iyi ben en iyi o! Diye bir şey yok, olmadığı gibi tiyatro kursu tercihi her zaman sizindir…
İzmir’de oyunculuk kursu arayıp bir de üstüne profesyonel eğitim alıp bir de kalite arayanlar. Ne mutlu ki bizde kalite ve mesleğimize saygı arıyoruz. Umarım anlaşır umarım birlikte ufkumuzu genişleterek birbirimizi geliştiririz. Deniz kenarında yaşayıp özgürlüğüne ve hayatına düşkün olan değerli dostlar! Eminim bizde sizden çok şey öğreneceğiz. Tiyatro eğitimi üzerine yazılacak, konuşacak, dinleyecek, okuyacak o kadar çok şey var ki. Hepsi önemli hepsi paylaşmak istediğimiz bu işi yapmak isteyen kişilere söylemek istediğimiz bilgi birikimimiz. Bazı önemli noktaları sizinle buluşturup anlatmaya çalışıyoruz. Eğer yararlı oluyorsa ne mutlu. İsterseniz diğer yazılarımızda da kendinize bir şeyler katacak bilgiler ve eylemler bulabilirsiniz. Bu bilgiler ve eylemler İzmir’de oyunculuk eğitimi veren profesyonel kişilerce yazılmıştır. Alsancak Sanat olarak iki senedir hayatınızda bundan öncede yıllarını bu sanat dallarına adamış kişiler ile görüşmek tanışmak ayrı bir sermaye ve ya kılık, kıyafet, teknolojik yapılanma ve ya jeopolitik konum vesaire gerektirmiyor. Bir telefon ile ya da bir kahve ile buluşmak için zaman ayırın sohbet edelim.
İster sahne üstünde olacak sanatçı adayları ister sanatçı adaylarının oyunculuk eğitimi alarak kendi gözleriyle büyüdüğüne şahit olacak seyirciler. Mutlaka görüşmek üzere…