Değerli Alsancak Sanat takipçileri. Oyunculuk kursu ile başarılar yakaladığımızı, kaliteli ve ticarethane mantığında olmayan eğitimimizle de samimiyet kurduğumuzu biliyoruz. İzmir’de nice on senelik tiyatro kursları arasından iki sene gibi kısa sürede tahta oturduğumuzu da görüyoruz. Bu yazdıklarımız hep sizin bize söylediğiniz teveccühünüz. Bunun içi size müteşekkiriz. Fakat biz ne birincilik propagandaları yapmak istiyoruz ne de yakaladığımız başarıların rehavetine kapılmak istiyoruz. Biz yine kalitemizle sizlere özgün ve bireysel eğitim vermeye devam ediyoruz. Edeceğiz! Eğer kursumuzda yer bulamazsanız biliniz ki dolu olduğundan. En küçük boşlukta sizi amatör bir eğitime bırakmamak için elimizden geleni yapacağız. Söz.
Değerli dostlar; oyunculuk kursu ile üniversite yetenek sınavlarını kazanmış öğrencilerimiz “keşke orada da siz olsanız” “ burası dört senelik fakülte olsaydı da biz hep Alsancak Sanat’ta tiyatro eğitimi alsaydık” gibi içten sözlerle bizi mutlu edip gururlandırmış ve onurlandırmışlardır. Fark yarattıysak, farkındalık aşıladıysak ne mutlu.
Bize İzmir’de başka oyunculuk kurslarından arkadaşlarımız kayıt olmak için geldi gelmeye devam ediyor. Tabi öncelikle etik açıdan bu gelen arkadaşların neden oradan geldiklerini ve bu kararlarını geride bıraktıkları kursa söylediler mi bunu öğrendikten sonra etik değerler sarsılmayacak şekilde eğitime devam ediyoruz. Öğrendiğimiz şeyler ve öğretilen şeyler geleceği hayal gücü ile şekillenecek kişilerde bilinç akışı buhranlığına sürüklememesi için gelişimlerinizi tamamen gözlem altından tutuyoruz. Bir nevi psikologluk da bu işin parçası.
Sevgili dostlar; oyunculuk kursu kalitesini nasıl anlarım?
Şimdi şunu sormak lazım. Kalite anlayışı kişiden kişiye değişen bir bakış ve yaşam açısı. Sizin kalitenize uygun olduğunu mu nasıl anlarsınız? Yoksa genel bellek de canlanan kalite algısı mı? Her bireyin kendine ait saygı gösterilmesi gereken yaşam biçimi ve algısı vardır. Bu yaşam biçiminde kalite ve disiplin anlayışı farklılık gösterebilir. Buna göre şunu demek de yarar olacaktır! Siz genel bir algı, kalite ve disiplin de oyunculuk eğitimi veren yerleri değerlendirirseniz gittiğiniz tiyatro kursun da kendi kalitenizi çevrelemiş olursunuz. Öncelikle samimiyet!
Alsancak Sanat olarak sanatçı adaylarını nasıl bir ders veriyoruz?
Bu soruyu yanıtlamak ve pratiğe dökmek çok basit. Nasıl hitap etmen gerektiğini biliyorsan ve profesyonel, okullu bir eğitmensen daha öncede eğitim tecrüben varsa ders vermek gayet rahattır. Fakat kursiyer açısından bu iş disiplinli bir ilerleyiş olmalıdır. Kurslara devam etmeli araştırmalı, hep merak etmelidir. Kendini güncellemeli, daha bir şey öğrenmeden “ben oldum ya” dememeli. Oyunculuk kursu için de kısaca şunu söyleyebilirim. Nasıl hayatımızın yirmi dört saati planlarımızla ve sürprizle dolu ise oyunculukta öyle bir şeydir. Tamamen doğal, organik olmalıdır. Birey olarak nasıl bir karakterimiz varsa sahnede yaşatmaya çalıştığımız karakterleri de sınırlarını ve bakış açılarını belirlemeliyiz. Hayatımız fizyolojik, sosyolojik ve psikolojik etkenlere dayanıyorsa, sahnede ki karakterin fizyolojik, sosyolojik ve psikolojik unsurlarına fazlasıyla eğilip içselleştirmeliyiz. Böylece sahnede samimi, yaşan insanlar görürüz. Asla ve asla taklit ile güldürmeye çalışan, ağlamak için kendini sıkarak gözlerinden yaş süzülen insanlardan ve ya kendilerini oyuncu zannedenlerden olmayız.
Biz kimiz? Çok mu iddialıyız? Başarılı mıyız? Özgür müyüz? Tabularımız var mı? Vesaire vesaire...
Biz profesyonel oyuncular ve yazarlarız. Yüzde yüz başarı oranındayız. Oldukça özgürüz, sabit düşüncelerden uzağız. Tabularımız olmadığı gibi olanlara da gelişimleri için katkı sağlamaya çalışırız. Ve daha birçok özgür soru ve görüş için Alsancak Sanat’ı ziyaret etmenizi öneririz. Gelin beraber olsun. Gerçek oyunculuk kursu ve yazarlık eğitimi ile tanışın.